Bulgaristan Turizm Bakanlığı davetiyle gittiğimiz Bulgaristan seyahatimiz tüm hızıyla devam ederken yolumuzu kayak merkezi olan Bansko’dan hem termal suları hem de spa merkezleri ile ünlü Sandanski ve Devin’e uzatıyoruz.
Eğer bu harika gezinin ilk durağı Sofya ve ikinci durağı Bansko‘yu okumadıysan tıklayarak okuyabilirsin.
Yolculuklarda, yolda olmak halinde her zaman süprizleri ve anlık değişimleri çok severim…
Bansko sonrası varış noktamıza gitmeden önce de aynen böyle bir şey oldu.
Hazır buralara kadar gelmişken neden bir gerçek köy evi görmeyelim dedik ekipçe ve sevgili Funda’nın da ( Frenchos ) Israrı ile Ivo’nun büyüdüğü köye ve köy evini gezme şansımız oldu!
( Ivo da kim diye soracak olursanız hemen Sofya postuna ışınlanın!)
Ev o kadar güzeldi ki sanki 1980’lere ışınlanmışım gibi hissettim ve çocukluğuma…
Sizce de öyle değil mi?
Bu güzel anıyı paylaştıktan sonra artık gezimizi yazmaya kaldığımız yerden devam edebiliriz.
Sandanski’ye gitmeden önce her zaman olduğu gibi bir yemek molası veriyoruz.
Önceki postumda da bahsetmiş olduğum gibi Bulgaristan her yönden zengin bir ülke yani sadece termal suları, sodası, nefis biraları değil şarapları ile de ünlü!
Bu yüzden gerçekten burada kaliteli şarap içtim dersem cidden doğru olur.
Öğlen için mola verdiğimiz yer Sandanski’ye giden yolumuzun üzerinde Villa Sintica oldu.
Burası bir tatil köyü ve ayrıca kendi şarap fabrikaları da var ve tabii ki öğlen yemeğimize eşlik eden de Sintica şarabıydı!
Bu arada Buranın mutfağı, yemekleri, lezzetleri ayrı bir güzel ve ayrı özenliydi.
Eğer bir tatil köyüne ihtiyacın varsa buraya muhakkak gelmelisiniz.
Nefis lezzetli Bowl salatamı ve yanında enfes kalamar ve ahtapotu yedikten sonra yolumuzu uzattık hem biraz dinlence hem masaj hem de spa için
Sandanski’nin en en şahane oteli ve spa merkezi olan Medite Spa Resort & Villas’a!
Bulgaristan yaz kış tatil yapmak için en iyi ülkelerden biri olduğunun farkına varıyorum arkamızda bıraktığımız gezi sonucunda!
Hem yaz hem de kış için tatil önerileri mevcut.
İster kayak yapın, ister yaz tatilinin tadını çıkarın isterseniz hem yaz hem de kış şifalı sularda spa keyfini sürün.
Sandanski’de işte aynen öyle bir yer!
Kendini şımartmak bol bol güneşlenmek, termal suların tadını çıkartıp güzel bir masaj ile de günün kötü enerjilerinden kurtulmak için birebir.
Sandanski’de bir gece kalıp yolumuzu özellikle Bulgaristan’da hemen hemen her yerde görebileceğiniz su ve soda markasının hem adı hem de yeri olan Devin’e ( Dövlen ) doğru çevirirken bir çok köy ve kasaba ziyaretimiz oluyor.
Buralarda hem hem mola verip geziyoruz hem de yemek yiyoruz.
Leshten (Leşten ) ziyaretimiz de aynen öyle oluyor.
Bir çok köy gezimizin sonunda öğlen saatlerinde varıyoruz Leshten’e…
Burası hakkında ne yazdığımı merak ediyorsanız alttaki instagram postum ile sizi baş başa bırakmak en sağlıklısı olur diye düşündüm.
Leshten’de öğlen yemeğimizin ardından Devin’e yani türkçesi Dövlen’e doğru yol alıyoruz..
Ekip arkadaşlarımızdan sevgili Melih’in önerisi ile harika bir şarap fabrikası ziyaretimiz oluyor.
Evet gerçekten de öyle oluyor!
Şarap fıçısı şeklinde yapılmış bir fabrika üstelik!!!
DEVIN ( DÖVLEN )
Uzunca süren bir yolculuk sonunda Devin’e varıyoruz!
Devin hem termal suları hem de Sandanski gibi termal otelleri ile meşhur küçücük şirin bir yer.
Buraya yakın bir çok Türk köyü mevcut ve türkçe konuşan pek çok kişiye de rastlamanız mümkün.
Bu seyahatimizde o kadar şanslıyız ki Bansko’da Caz festivaline denk gelmiştik burada da Devin’in su festivaline denk geldik.
Akşam saatinde Festival başlamadan önce bu küçücük yeri geziyoruz önce sonra ise akşamüstü yöresel bir restoranda yemeğimizi yiyip festival alanına doğru yol alıyoruz.
Küçüklüğümde 23 Nisanda hep televizyondan hayranlıkla izlediğim folklor danslarını sahnede görünce heyecanlanıyorum önce..
Hayranlıkla izliyorum onları sonra sırasını bekleyen ekip ile fotoğraf çektirip anı ölümsüzleştiriyorum ve sonrası mı muhakkak dansa dahil oluyorum ve dans ediyorum.
Eğer dansı merak ediyorsanız mutlaka instagram’da paylaşmışımdır bi göz atın bakalım:)
Devin’de bir gece kalıp yolumuzu Sofya’ya uzatacağız..
Sofya’ya varmadan Bulgaristan’ın ikinci büyük şehri olan Plovdiv yani Filibe’ye düşereceğiz yolumuzu.
Bir sonraki postumda işte tam da bunu yazacağım.
Bulgaristan’ın en sevdiğim şehri Plovdiv’i yani Filibe’i okuyacaksınız.
Ben tekrar Bulgaristan Turizm Bakanlığına bizi buraların güzelliklerini görmemiz için davet ettikleri için çok teşekkür ediyorum.
Daha fazla bilgi ve Bulgaristan güzelliklerini görmeniz için mutlaka
Bulgaria Travel ( @bulgariatravel ) ‘yı takip edin.