top of page

Ultra Violence : İstanbul Fashion Week


onurollstyle

Herkese selam!

farkındayım, farkındayım, farkındayım…

Uzun bir zamandır blog sayfamı boşladığımın ciddi farkındayım!

Onca biriken postlar arasında ne yazık ki boğulmuş bir vaziyette olduğumu size söylemem gerekiyor.

Merkür’den midir yoksa astrolojide başka durumlar mı var inanın ki bilmiyorum?

Bu yüzden son 3-4 haftadır ne post yazmak ne çekim yapmak ne de herhangi bir şey ile uğraşmak gelmedi içimden…

Her neyse yukarda durumumu açık bir şekilde ifade ettim sanırsam umarım bundan sonraki zaman dilimlerinde daha çok karşınızda olacağım. 

——-

Biliyorsunuz ki geçtiğimiz ay Mercedes Benz sponsorluğunda İstanbul Moda Haftası gerçekleşti! Ben de elimden geldiğince bu organizasyonlarda gerçekleşen defilelerde bulundum ve bunları sosyal medya hesaplarımdan paylaştım fakat yukarda bahsettiğim gibi postları yazamadım ve şimdi geçte olsa paylaşmak istedim. 


İlk olarak her koleksiyonla farklı bir noktaya dikkat çeken sevgili  Deniz-Begüm Berdan ikilisi, 2016 Sonbahar-Kış sezonunda bu kez, Anthony Burgess’in kült romanından beyaz perdeye taşınan, usta yönetmen Stanley Kubrick’in 1971 yapımı Otomatik Portakal filminden yolaçıkan “Ultra Violence”koleksiyonu hakkında size bilgiler vermek istedim. 

Benim de üzerimde gördüğünüz o şirin mi şirin bomber ceket işte bu koleksiyonun bir parçası….


Koleksiyon hakkında biraz bilgi verecek olursam, yıllar geçse de cinsel kimliklere, ırklara, inanç farklılıklarına, yaş ve sosyal sınıflara karşı yapılan ayrımcılık tüm hızıyla devam ediyor. Sözlü ve fiziksel şiddet gün geçtikçe artarken, DB BERDAN bizleri, romanda ve filmde tasvir edilen umursamaz, apolitik bireylere dönüşüp kaosun içinde hayatlarımızı sürdürdüğümüz gerçeğiyle yüzleşmeye davet ediyor. İkili bizi, şiddetin normalleştiği, her gün haberlerde duyduğumuz, normalde dehşet verici şeyleri rahatça özümser olduğumuz bu dönemin farkına varmaya çağırıyor.






istanbul fashion week

DB BERDAN 2016 Sonbahar-Kış koleksiyonu desenlerinde bu kült filmin akıldan çıkmayan sahneleri markanın kendine has gerçeküstü üslubuyla birleşiyor. Öyle ki, Burgess’in romanda bizzat kendi üretimi olan, eşsiz “Nadsat” jargonu, koleksiyon sloganlarında kullanıldı. Her zaman olduğu gibi, yine koleksiyon desenlerini kendileri tasarlayan ikili Ultra Violence isimli koleksiyon için bu kez 30 farklı desen geliştirdi. Filmin başkahramanı Alex’in siluetinden oluşan kamuflaj desen, çiçekten yapılma böcek figürü bu desenler arasında öne çıkıyor.

Koleksiyonda Sex Pistols’ın en etkin olduğu 1975 dönemi punk akımının nihilist, dışavurumcu tavrı ve karmaşık görüntüleri, 1960’lar skinhead kültürünün keskin dokusuyla birleşiyor. Yerlere kadar uzanan kollar, bandaj detaylar, özellikle parti elbiselerinde simli şekilde kullanılan spor ribana bitişler, payetle işlenerek çok katlı dokulara dönüşen transparan kumaşlar, DB BERDAN’ın imzası haline gelen yamalar ve file detaylara koleksiyonda bolca yer verildi. Sezonun en belirgin özelliğiyse içine giyilmiş gibi duran bluzla aslında tek parça olan elbiseler…

DB BERDAN defileleri yalnızca koleksiyonla değil, saç, makyaj ve müziğiyle de her zaman birer şov olma özelliği taşıyor. Bu kez de DB BERDAN defile müziklerinde DJ Murat Kanar miksiyle, tüyleri diken diken eden Otomatik Portakal’ın en güçlü melodisi Mary’s Funeral kullanılırken old school punk akımının adeta marşı sayılan parçalara da yer verildi.


onurollstyle



onurollstyle





Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


İstanbul’dan Arabayla Yunanistan - Orestiada, Dimetoka, Dedeağaç ve Sofulu Gezisi
19:12

İstanbul’dan Arabayla Yunanistan - Orestiada, Dimetoka, Dedeağaç ve Sofulu Gezisi

İstanbul’dan arabayla Yunanistan: İstanbul’dan yaklaşık 2,5 saatlik bir yolculukla Pazarkule Sınır Kapısı’na ulaştık. İlk durağımız Kestanelik Köyü’nün ardından 15 dakika içinde Orestiada - Kumçifliği (Ορεστιάδα) oldu. Paskalya zamanı restoranların çoğu kapalıydı ama şansımıza açık bir yer bulup güzel bir yemek yedik. Akşam da arkadaşım Antonis ile Orestiada’da keyifli bir barda eğlendik. Ertesi sabah Dimetoka (Διδυμότειχο) şehrine uğrayıp kahvaltımızı yaptık ve yaklaşık 45 dakika sonra Dedeağaç (Αλεξανδρούπολη - Alexandroupoli) şehrine vardık. Burada bir gün geçirdik; sahilde yürüyüş yaptık, lezzetli Yunan yemeklerini keşfettik. Son gün Sofulu (Σουφλί) kasabasına uğrayıp küçük bir şehir turu yaptıktan sonra İstanbul’a geri döndük. Bu videoda hem sınır geçişi hem de Orestiada (Ορεστιάδα), Dimetoka (Διδυμότειχο), Dedeağaç (Αλεξανδρούπολη) ve Sofulu (Σουφλί)’daki kısa keşiflerimizi paylaşıyorum. Yunanistan’da 2 gün, 4 şehir – dolu dolu bir gezi vlogu seni bekliyor! 00:00 - 00:26 Giriş 00:26 - 00:40 Pazarkule Sınır 00:40 - 00:50 Kestanelik Köyü 00:50 - 05:25 Orestiada 05:25 - 06:38 Dimetoka 06:38 - 14:30 Dedeağaç 14:30 - 16:04 Sofuluya Doğru 16:04 - 17:47 Sofulu 17:47 - 19:12 Orestiada - İstanbul #yunanistan #yurtdışıgezisi

© 2024 by Onurollstyle.co. 

bottom of page