Hepinize merhaba, söz vermiş olduğum gibi Meksika postlarını giriyorum.
Tüm postları yüklemek biraz zaman alacak bu konuda önce bir anlaşalım. 🙂
O kadar çok fotoğraf çekmişim ki hangisini ne zaman paylaşmalıyım bilemiyorum ve bu yüzden de parça parça buraya yükleyeceğim.
Artık buradan da instagram’a (@onurollstyle ) atarım. 😘 👌🏼
Her neyse yine çok konuşmaya başladım.
Meksika seyahatinden biraz bahsedeyim size!
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki benim için ve eminim ki gittiğimiz tüm arkadaşlar için harika bir deneyimdi.
Orada olmak ve o havayı solumak gerçekten paha biçilmez bir mutluluktu.
Bu postumda fotoğraflarda da görmüş olduğunuz gibi ilk istikametimiz olan Mexico City’ye 50 km mesafe uzaklıkta bulunan ve UNESCO dünya mirası listesinde, orta Amerika’nın en etkin kültürüne sahip olan Teotihuacan’daydık.
Kimler tarafından kurulduğu ve niçin aniden terkedildiği halen bilinmiyor.
20. Yüzyıldaki bulgular, buradaki Aztek kültüründen önce Toltekler gibi daha ileri kültürlerin var olduğu ortaya konulmuştur.
Kente “Teotihuacan” adı kenti terkedilmiş haliyle bulan Aztekler tarafından verilmiş olup,, “insanların ilahlar haline geldikleri yer” anlamına gelmektedir.
Kentin ilk kurucularının kimler olduğu bilinmemekle birlikte, kentte sonradan Zapotekler ve Mistekler gibi Maya topluluklarının da yaşamış olduğu ve son kazılarda anlaşılmıştır.
Şehrin en kalabalık döneminde 200 bin kişi yaşamış olup milattan sonra 6 binli yıllarda nedeni bilinmeyen bir şekilde kent terk edilmiştir.
30 kilometrelik alan kaplayan Teotihuacan şehri bir uçtan diğer uca kesen bir yola sahiptir.
Ölüler yolu olarak bilinen bu yolun bir ucunda Güneş Piramidi ( önünde durduğum ) diğer ucunda ise Ay Piramidi ( üstünde oturduğum) yer almaktadır.
Şunu da söylemekte fayda var burası sadece Meksika için değil tüm dünya için önemli bir yer.
Hatırlayanlar bilir ki Maya takvimi ile ilgili birşeyler çıkmıştı işte Maya’ların yaşadığı bölge tam da burası imiş. ✌🏼
Bir sonraki post için biraz daha enrji toplayacağım.
👋🏽