top of page

ONUROLLSTYLE BLOG



Herkese merhaba… Karantina döneminin benim için en büyük faydalarından biri de okuduğum kitap sayılarındaki artış oldu. Okuduğum kitaplar bana bir şeyler katarken bazen de yüreğimin derinliklerine kadar inip derin izler bıraktı.

Size son okuduğum, İclal Aydın’ın kaleminden satırlara dökülen Kalbimin Can Mayası’ kitabından bahsetmek isterim. Kitabı okurken bana hissettirdiği ve benden götürdüğü çok şey oldu. Roman’ın genel lokasyonu Ayvalık olmasına rağmen,  geriye dönüşlerle farklı mekan ve zamanlara da yolculuklar yapıyor. İlk satırları okurken siz de bu yolculuğa şahit oluyorsunuz. Roman içindeki karekterler bazen yüzümüze tebessüm ettirirken zaman zaman hüzün bazen ise kızmanıza sebeb oluyor. Roman içindeki hissiyatlar son derece duygularıyla yansıtılmış ve karakterlerin her biri için ayrı ayrı ayrı ‘ben olsaydım ne yapardım? ‘ sorusunu kendinize ister istemez soruyorsunuz. Son dönemlerde okuduğum en özel kitaplardan biri buydu ve bu yüzden bunu burada yazmak ve sizinle bu duygularımı da payalaşmak istedim. Genel olarak roman okurken kahramlardan son derece etkilenir ve onlarla bir kurarım. Burada da bir taraftan kitabı bitirmek isterken diğer taraftan sayfaların bitmesini ve kahramanların beni terketmesi hiç istemedim. Kalbimin can Mayası’nın konusundan biraz bahsedecek olursam;

Üç kızkardeş olan Türkan, Dönüş ve Derya’nın hayat hikayesi anlatılmakta. Tabii ki onların hayatlarına giren diğer kahramanlarla kesişen yolları da sürprizlerle yoğurarak bizlerin beğenisine sunuluyor. Karakterlerden en kendime yakın hissettiğim ise Defne oldu. Bazı düşüncelerine ve kararlarına katılmadığım zamanlar da olsa, kendi ruh halime, karakterime en yakın onu buldum. Erkek kahramanlardan ise Kartal beyin dik duruşu, sevdiklerine sahip çıkışı ile gönlümde taht kurdu desem abartmış olmam sanırım. Diğer kahramanlardan ise Kiraz ve Mine de farklı davranış ve söylemleriyle de helal olsun dedirtti çoğu zaman. Sizlere daha fazla ipucu vermeden kitabın konusu hakkında söyleyeceklerimi burada noktalıyorum.



Bu roman, Üç Kız kardeş romanının devamı …

Eğer okumaya karar verirseniz önce ondan başlayın derim.

Ben bu kitabı okuduktan sonra öğrendim.

Şimdi sırayla diğer kitaplarını da okuyacağım yazarın.

Sonra da sıra Unutursun romanına gelecek, bir diğer merak ettiğim romanı.

Kalbimin Can Mayası’nda anlatılan bir hikayenin Unutursun romanının konusunu oluşturduğunu öğrendiğimden beri okumaya can attığım kitaplar arasında artık.

Mükemmel bir roman çıkmış ortaya, ellerinize sağlık sayın İclal Aydın..





başak sayan

“Bir gün, küçük bir kozada minicik bir delik açıldı. O an kozayı seyretmekte olan bir adam, bedenini o minicik delikten dışarıya çıkartmak için çabalayıp duran ama onca çabaya rağmen bir arpa boyu yol alamayan kelebeğe çok acıyıp yardım etmeye karar verdi. Kelebeğin kozasındaki deliği genişleterek içinden çıkmasını sağladı. Ancak dışarı çıkan kelebeğin kanatları bedenine oranla küçücük, kupkuru ve buruş buruştu. Şaşıran adam, zamanla kelebeğin kanatlarının büyüyüp gelişeceğini umut ederek beklemeye başladı. Ama bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Çünkü hayat suyu kelebeğin bedeninden kanatlarına ancak kozadan çıkmak için çabaladıkça akabilirdi. Kelebek ömrünün geri kalanını, uçma hayalleri kurarak, kocaman bedeni ve küçücük kanatları ile sürünerek geçirdi. Hiç uçamadı.

Adamın anlayamadığı, kelebeğin o küçücük delikten dışarı çıkmak için verdiği mücadelenin aslında o kelebek için gerekli olduğu idi. Çünkü bu, kelebeğin kaderini gerçekleştirebilmesi için, içinden geçmesi gereken Tanrı’nın bulduğu bir yoldu!”


Herkese merhaba,


Karantina günlerinde okuduğum beni en derinden etkileyen kitap oldu Kelebeğin kaderi…


Bu süreç içerisinde okunacak daha oldukça kitap var.


Kitabın yazarı Başak Sayan.


Bu yazarın ikinci kitabı…


İlkini de okumuş ve yine oldukça beğenmiştim ama bu eserinin yeri bende ayrı. Sanırım hayata uygulanabilirliği oldukça daha yüksek ve eğlenceli olduğundan.


Kitabın arka kapağında yer alan yazıdan bir bölüm paylaşmak isterim sizinle. Modern dünyanın kahramanlarının sevmek, sevilmek, acı çekmek ihanete uğramak ve kendini keşfedip kaderini gerçekleştirmek yolunda yaşadıkları yoğun ve sarsıcı bir serüven Kelebeğin Kaderi. 


Tesadüflerin hayatı nasıl yönettiği ve aslına bakarsak hiç bir şeyin rastlantı olmadığı, her adamın ve her deneyimin yaşam yolunda birer basamak olduğuna dair epik bir anlatı, bir modern vakit masalı.Yaşamın karşınıza çıkardığı işaretleri ayrım etmeye, en derin acılarınıza başka gözle bakmaya ve tüm yaşadıklarınızın nedenini keşfedip kozanızdan çıkmaya hazır mısınız? 


Diye yazılmış satırlar..


Bu kitabı okumaya adım atmak meraktan, ama devam edebilmek ise bir seçimden ibaret bence.




Kendini keşfetmek, olaylara başka açılardan bakabilmek ve de en önemlisi kendine karşı dürüst olabilmek harbiden cesaret isteyen olgular benim gözümde. Sizi bazen rahatsız edecek, zorlayacak ama ilerleme isteğinizi de kamçılayacak anlatılar ile dolu bu roman ve mutlaka bayağı değil…


Ruhunuzu değiştirecek, ümit verecek, tüm güçlükleri atlatmayı denemeye hazır hale gelmenizi sağlayacak olabilir, şayet harbiden buna cesaretiniz, gücünüz ve isteğiniz varsa…


Okumaya devam ettikçe o gücü kendinizde hissetmeye başlamış olacak ve sizler de bir başlamak isteyeceksiniz.İnsanın gücünü, benzer acılara karşın hala nasıl direnme ve hayatta kalma gücünü bulabildiğini düşünüp sorgulamaya başlayacaksınız, şayet hayatınızda şimdiye kadar bunları sorgulamadı iseniz…


En başından sonuna kadar temponun hiç düşmediği ,ve tam can alıcı yerde diğer karakterlerin hayatını anlatmaya geçildiği, olağan dışı ve harekete geçiren bir eser olmuş.


572 sayfanın her satırı mutlaka okumaya değer.


Ruhunuza iyi gelecek bu romanı okumanızı ısrarla öneririm.


sevgilerimle,


Feyza Tanyolaç



başak sayan





Herkese merhaba. Bugün sizlere yeni okuduğum bir kitapla geldim.


Süleyman Fırat’ın kaleme aldığı Turabdin’in Çocukları. . .

Kitap oldukça çok sayfalı ama sürükleyici bir anlatımı var. 

Eğer Mardin’de bulunduysanız biliyorum ki size ayrı bir keyif verecek. Sayfalar arasında gezinirken sanki kaldırımlarda ruhunuzun sesini duyar gibi …



Turabdin’in Çocukları…

Romanda birkaç bireyin hikayesi anlatılıyor. 

Birbirleriyle yolları kesişenler, bu kesişmeler sonucunda kendini tanıyanlar ve önyargıları…

Kısacası bu kitapta hepimiz kendinden bir koku bulacaktır. Ben de bir eğitimci olarak romandaki eğitime değiniş tarzını fazlaca beğendim. Evet bir ihtimal de bir düş fakat her reel aslına bakarsan bir düşten doğmaz mı?



Beni oldukça etkileyen Mardin’de geçen hikayeye tesadüfen toplumsal medyada rastladım. 


Okudukça beni içerisine aldı, birtakım yerlerde gülümseme, bazı yerlerde ise hüzünlenmeme hatta ara sıra de kızmama neden oldu… 


İnsanın ne oldukça haksızlıklarla boğuşmak zorunda kaldıkları, değişik coğrafyaların hayata bakış açılarını bilsem de daha net şekilde görmeme sebep oldu.


Romandaki öğretmenin hem kendi ile hem toplumla hem de tahsil adına verdiği mücadeleyi okumak da kendinizi sorgulamanıza acaba ben ne yapardım diye kendinize sorular sormanıza neden oluyor.


Mardin’e gitmediyseniz bile bu romanı okuduktan sonra içinizde oralarda olma isteği uyanıyor.


Karakterlerden en çok Güldem hoşuma gitti.Kendi kendine sorguları, eğitim adına fedakarlıkları dik durma çabaları ve ne olursa olsun sonunda kendini bulması…


Diğer bir karakter olan Mustafa’nın da sırrını ilerledikçe öğreniyor, yaptıklarına kah seviniyor kah üzülüyorsunuz başına gelenlere…


Mardin’deki evlatların hayatlarını okudukça is hayata yararlı olabilme çabalarını, bunların bazen nasıl engellenmeye çalışıldığını, fakat her şeye karşın vazgeçmemeleri, değişik yollar bulma çabalarını okurken gözlerinizin dolmasına engel olamıyorsunuz..


Sizlere de kesinlikle öneri ettiğim bu hikayenin ümit ederim devamı gelir ve ben de keyifle okurum.


Hepinize iyi okumalar dilerim.

Feyza TANYOLAÇ








  • Instagram - Siyah Çember
  • Facebook - Siyah Çember
  • Heyecan - Siyah Çember
  • TikTok
  • YouTube - Siyah Çember
  • Pinterest - Siyah Çember
  • Spotify - Siyah Çember
  • indir (3)

Tüm Videolar

Tüm Videolar

Tüm Videolar
Video ara...
İtalya’da Venedik Karnavalı -  Venedik Tatili ve  Venedik Karnavalı Hazırlığı ve Muhteşem Parti

İtalya’da Venedik Karnavalı - Venedik Tatili ve Venedik Karnavalı Hazırlığı ve Muhteşem Parti

07:01
Videoyu Oynat
En Güzel Yunan Adalarını Geziyorum! Meis, Rodos, Simi ve Halki ( Chalki ) Adası

En Güzel Yunan Adalarını Geziyorum! Meis, Rodos, Simi ve Halki ( Chalki ) Adası

08:44
Videoyu Oynat
Günü Birlik Yunan Adası Simi ( Symi ) Adası Gezisi. Günlük Rodos - Simi Turu

Günü Birlik Yunan Adası Simi ( Symi ) Adası Gezisi. Günlük Rodos - Simi Turu

05:08
Videoyu Oynat
Roma'ya Seyahat Etmeden Önce Bu Videoyu İzle, Roma’da Gezilecek Gezilecek Yerler.

Roma'ya Seyahat Etmeden Önce Bu Videoyu İzle, Roma’da Gezilecek Gezilecek Yerler.

05:33
Videoyu Oynat

© 2024 by Onurollstyle.co. 

bottom of page