Boş arama ile bulunan sonuçlar
- Yoros Kalesi İstanbul
İlk durağımız YOROS KALESİ. . . Bildiğiniz gibi Güzelcehisar, Rumelihisarı ve Yedikule Hisarı Istanbul’da Türkler tarafından inşa edilen yapılardır. Ancak onlardan çok çok yıl önce inşa edilen başka hisarlarda var. Anadolukavağı’nın üstünde, yaklaşıl elli bim metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen Yoros Kalesi… Bu kalenin tarihi ise Doğu Roma döneminin öncesine kadar uzanıyor. II. yüzyılda Dionysios Byzantios bölgede bulunan ve Hieron yani tapınak adını taşıyan yapının Phriksos tarafından Kolkhis’e giderken yapıldığını ve onun yukarısında daire biçimli bir surla çevrili, sağlam bir kale bulunduğundan söz eder. Bir dönem Galatyalılar tarafından yağma edilen bu yapının daha sonra Romalılar tarafından kullanılması tabiidir. Çeşitli kereler onarılan, belki de yeniden yapılan yapıda Bizans dönemine ait kitabeler de bulunmaktadır. Bu kitabelerden birinde bulunan dört “B” harfinin İmparator VIII. Mihael Palaeologos’a (1261-1282) ait olduğu, bu nedenle de kalenin bu dönemde yaptırıldığı veya esaslı bir onarım geçirdiği ileri sürülür. Osmanlı Beyliği’nin kuruluş döneminde, 1305’te Şile kalesi ile birlikte fethedildiği bilinen bu yapı, uzun süre muhafaza edilemez. 1348’de kısa bir dönem Cenevizliler hâkimiyetine geçen kale ve yakın çevresi, 14. yüzyılın sonlarına doğru kesin olarak Türk hâkimiyetine geçer. 1391’de Kocaeli’nden kalabalık bir grupla yola çıkan Sultan Yıldırım Bayezıd’ın (1389-1402) bir dönem bu kalede ikamet ettiği ve buradan gönderdiği kuvvetler ile Şile kalesini teslim aldığı bilinmektedir. Bayezıd bir dönem kaldı Yoros Kalesi’nin esaslı bir şekilde onarımı ve içinde genişçe bir mahalle oluşturulması Sultan II. Bayazıd (1481-1512) döneminde gerçekleşir. Kale içine bir cami, Çeşme ve hamam inşa edilir. 17.yüzyılın ortalarına doğru kaleyi gezen Evliya Çelebi, tamamı Müslümanlardan oluşan 200 kadar ev ile Yıldırım Han Camii bulunduğunu belirtir. Kalenin içinde asker yoktur, kale halkı Karadeniz’de Kazak şaykaları belirirse ateş yakıp çevre köyleri haberdar ederler. “Ancak geceleyin asla ateş yakmazlar, zira Karadeniz’de gelen gemiler karanlık gecelerde boğaz ağzı sanıp karaya düşerler” demektedir. 19. yüzyılın başında yöreyi gezen İnci ciyan ise kalenin içinde 25 ev ve bir dizdarın komutasında 20 kadar asker bulunduğunu anlatmaktadır. Yoros isminin kökeni hakkında çeşitli yakıştırmalar bulunmaktadır. Bu ismin, kutsal yer anlamına gelen “Hieron” dan gelebileceği gibi, Tanrı Zeus’un bir sıfatı olan uygun rüzgârlar anlamına gelen “ourios” veya doğrudan doğruya dağ anlamındaki “oros”tan gelebileceği düşünülmektedir. T-Shirt / BENETTON Şort / BENETTON ( satın almak için yukardaki linke tıklayabilirsiniz. ) PHOTOGRAPHY HÜSEYIN KIRLAK p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px Helvetica} p.p2 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px Helvetica; min-height: 14.0px} p.p3 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; line-height: 14.0px; font: 12.0px Times; color: #000000; -webkit-text-stroke: #000000} p.p4 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; line-height: 14.0px; font: 12.0px Times; color: #000000; -webkit-text-stroke: #000000; min-height: 14.0px} span.s1 {font-kerning: none} #istanbulgezirehberi #benettonmensfashion #benettonerkektshirt #beykozgezisi #benettonşort #onurollstylebenetton #Yoroskalesi #benetton2017summer #yoroskalesitarihi #fashionblogger
- KENDİNİ TANIMAK. . .
KENDİNİ TANIMAK. . . Herkese merhaba! İnsanoğlu yaş alırken her geçen gün biraz daha farkındalığı uyanıyor. Aynen ben de 40’a 1 kala bu durum içindeyim. Her geçen zaman diliminde daha mutlu, farkındalığı yüksek ve daha başarılı bir insan olup öyle yaşam sürmek istiyorum. Başarıdan kastım ise manevi açıdan bir başarı yani iç dünyam ile dışa yansıttığım aynı olması. Bu yüzden uzun zaman dilimlerinde bol bol kişisel gelişim kitaplarına merak sarmışlığım var, bolca meditasyon vb şeyler ile uğraşıp duruyorum kendimce totemlerim var yani:) Yani amaç kendimi arayışımı tamamlamak aslında! Sorarsanız hala öyleyim hala her noktada daha nasıl insan olabilirimi düşünür dururum. Özellikle içinde bulunduğum gerek iş, gerek arkadaşlık ortamlarına bakınca bu pek kolay görülmese de kendi AURA’mı korumaya almaya özen gösteriyorum. Yaşadığımız dünya düzeni gereğince birçok olumsuz enerji ile karşı karşıya kalmak zorunda kalıyoruz. Örnek olarak; Ego, kişisel hırslar, başarısızlık, yeterli görmeme, kıskançlık vs gibi şeyler ne yazık ki bir çok kişiyi esir almış durumda! Bu sebepten dolayı ki nasıl ki iyi düşüncenin kolay yayılmayacağı gibi kötü düşünceler bir o kadar hızla yayılıp virüs gibi esir alıyor bir çok kişiyi… İşte bu yüzden korumaya giriyorum. Sırf o hırsların içerisinde olmamak için! Hayattan keyif almak, dünyada geçirdiğimiz sayılı günleri tüketirken kendi değerlerimizin, yetenek ve potansiyelimizin farkına vararak yaşarsak bir o kadar mutlu olabileceğimize inanan çok az insan var. Bu yüzden de özellikle hataları ve kusurları başka insanlarda arıyorsak ki bu aslında tüm bunların kendinde olduğunun bir kanıtıdır. İnsan kendisini verimli ve etkili bir hale getirmek için de kendini iyi tanımalı, gelişim hızını, ilerleme isteğini, hayattan ve kendisinden neler beklediğini, bu istek ve beklentilere ulaşmak için neler yapabileceğini, dünyada var oluş amacını ve bu amaca uygun olarak yapması gerekenleri iyi düşünmeli, öğrenmeli ve yapmalı. Kendini tanıyan insan için şu an yaşadığı hayattan daha iyi bir hayat tarzı her zaman mümkündür ve onlar bu hayat tarzına doğru ilerler. İnsan kendini tanımaya başladığı zaman kendinden daha çok faydalanır ve provası olmayan bu hayattan diğer insanlara göre daha fazla huzur, keyif, verim alır ve yüksek bir mutluluk düzeyi ile beraber özgüveni de artar diyor ve asıl konuya giriyorum:) Geçtiğimiz aylarda da sevgili Devrim Dayıoğlu ile yollarımız bir ortak arkadaş tarafından kesişti! Devrim benim yıllardır çok istediğim ama bir türlü yapamadığım hep ertelediğim yıldız haritamı çıkardı. Bir yıldız haritasına sahip olmak öyle hemen olmadığını size söylemem gerek! Yaklaşık 1, 1,5 ay sanırsam beklemek gerek. Geçtiğimiz günlerde ise benimki elime geçti ve Devrim bunun benim için açılımını güzelce kaleme aldı! Her ne kadar Astroloji’ye merak sarsam da bir yıldız haritasını okumak benim işim değil ve bazı simgeleri ve olan yerleşimleri anlamam mümkün değildi.. Bana yolladığı yorumu iyice okusam da yüz yüze anlatmam gereken şeyler ve açıklığa kavuşturmam gereken şeyler vardı ki dün sevgili Devrim ile Facebook’tan uzunca bir görüntülü sohbet ettik. Burada ona anlamadığım terimleri sordum o tek tek cevapladı. Hatta öyle birşey oldu ki ben kendi ay burcumu yıllardır Yengeç sanırken aslında ay burcum tam aksine Balık’mış! Bu harita sayesinde ve özellikle Devrim ile konuşmamın sonrasında neler yapmam gerektiğini, hangi alanlarımı kuvvetlendirmem hangilerini ise tamamen silmem gerektiğini öğrendim. Hayatımın akışını ve bu akış içerisinde gezegenlerin durumu ve benim üzerimdeki etkilerini bilmek ve bu sistem içinde yürümek için artık bir kılavuzum oldu. Özellikle beni dinleyip bana ayırdığı vakit için sevgili Devrim’e ayrıca siz değerli okuyucularıma da binlerce teşekkürümü borç bilirim. Saygılar, onur Erol Not: bu arada Sevgili Devrim’in sayfasını takip etmek isterseniz link aşağıda! REVOLUTIONARY FIRE www.revolutionaryfire.com #dörtanlaşma #doğumharitasınedir #düşüncegücü #yıldızharitasıhakkında #doğumharitası #yıldızharitası #kişiselgelişim #nasılçıkar #ruhsalastroloji #egosuzyaşam
- BİR YOL HİKAYESİ – Dedeağaç (Alexandrapolis), Gümülcine (Komotini), İskeçe (Xanthi) , Kavala &
Herkese merhaba, ben yine düştüm yollara! Bu sefer yolumu komşumuz Yunanistan’a uzattım ve hatta araç ile güzel mi güzel yolculuk yapıp tam tamına 4 şehri gezdim. İstanbul’dan başlayan eğlenceli yoluculuğumuz (Alexandrapolis), Gümülcine (Komotini), İskeçe (Xanthi) ve Kavala’da son bulurken geride bir çok fotoğraf ve yolculuk boyunca çekmiş olduğum video kaldı! An ve an yolculuk hikayemi burada yazıp sizi de yormaya hiç niyetim yok. Bu yüzden de ilk olarak altta paylaşmış olduğum videomda ayrıntılı olarak Yunanistan çıkarmamı izleyebilir ve ardından çekmiş olduğum fotoğraflar ile siz de bu yolculuğa dahil olabilirsiniz. καλή όρεξη!. . . Kavala’dan yolumuzu Komotini’ye (Gömülcine) çevirdik ve öğlen menümüzde bu! 😜🍴🇬🇷 #onurollstyleontheway Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (7 May 2017, 06:44 PDT) #Alexandrapolis #arabaileyunanistan #Kavala #geziyorum #gezirehberi #Xanthi #Gümülcine #çokgezenler #Komotini #dedeağaç #travel #yunanistanturu #yerindegüzel #yunanistan #İskeçe #arabaylayunanistan
- Meksika Gezisi: Ne Giydim
Tekrardan hepinize merhaba, bir çoğunuz tatile veya gezi için bir yere giderken bizim gibi valizini doldurmadığını düşünüyorum. İşimizin gereği bizim için valiz hazırlığı yapmak bir hayli zor. Özellikle gideceğiniz ülke hakkında bir bilgiye sahip değilsek bu daha zor oluyor. Hatırlıyorum da Meksika gezisi öncesi defalarca hava durumuna bakmıştım. Istanbul da o hafta için kar yağşı beklenirken biz neredeyse yaz mevsimine doğru yol alıyor olacaktık. Hal böyle olunca bu gezi için kombinlerimi daha yazlık şeylerle oluşturdum. Mexico City’nin ilk günü akşam yemeğim için giymiş olduğum kombin ise böyleydi. Hepinize keyifli bir hafta dilerim. Sevgiler, Onur Gözlük : Sunday Somewhere T-Shirt & Jean : Zara Ayakkabı : Puma #çokgezenlerklübü #binescafeilekeşfet #onurollstyle #fashionblogger #istanbulbloggers #onurerol #mexicocity #turkishblogger #zaraen #geziblogu #STREETSTYLE #fashionblogger #zarasummer2017
- ALAÇATI OT FESTİVALİ
Herkese iyi haftasonları, İstanbul’da baharı tam olarak yaşamasakta meyve ağaçları çoktan çiçeklendi, topraktaki bitkiler filizlendi yağan bereketli yağmurlarla Türkiyenin her semt pazarlarında yemyeşil otlar kendini göstermeye başladı. Fakat gerek şifalı gerek ise birbirinden leziz otları en çok bulacağımız bölgelerden biri olan Ege’de daha çok… Alaçatı Ot Festivali bu yıl 8. kez düzenlendi ve ben de her yıl olduğu gibi bu yılda o muhteşem atmosferin içinde otların rüzgarına kaptırdım kendimi… Her geçen gün organizasyon biraz daha büyürken artık Alaçatı sokakları bu festivale dar gelir oldu ve bu yıl festival alanı kat ve kat daha büyütülerek hem daha keyifli hale getiridi hem de birçok yerel üreticiyi festival’de alıcı ile buluşturdu. Orada geçirdiğim 2 gün boyunca pazarları tek tek gezmekle kalmadım her zamanki gibi Alaçatı’nın altını üstüne de getirdim ve birbirinden güzel karelerin bir kısmını instagram hesabımdan yayınlasam da bu post için sakladıklarım da vardı elbet! Alaçatı rüzgarının esintisine kapılmanız dileğimle… Sevgiler Onur, #alaçatıgezilecekyerler #onurollstyle #alaçatıtatil #onurerolblog #geziyorum #alaçatıotfestivali #çeşmealaçatı #travel #negezdik #geziblogu #otfestivali #alaçatıoteller
- ADANA GEZİSİ - AMAN ADANALI . . .
Herkese tekrardan merhaba! Geçtiğimiz haftalarda hem Alaçatı’da Ot Festivali hem de Adana’da Portakal Çiçeği Festivali yapıldı. Ben de ilk olarak Alaçatı’ya oradan da Adana ya doğru yol aldım. Alaçatı Ot Festivali’ni daha önceden de bildiğim için orada sadece 2 gün bana yeterliydi bu yüzden de hem Adana’yı keşfetmek hem de neymiş bu ‘Portakal Çiçeği Festivali’ bunu görmek için yolumu ve bir kaç günümü orada geçirme kararı aldım. Bu yüzden de ilk olarak Portakal Çiçeği Festivalini kaleme alıp hem de yeni keşfettiğim Adana hakkında birşeyler yazmak istedim. Öncelikle şunu söyleyerek lafa gireyim! Adana’yı sanırsam kafamda çok fazla büyütmemekle ne kadar büyük hata yaptığımı size söylemem gerekiyor. Daha gitmeden önce takındığım ön yardılarımın hepsi oraya adımımı attığım anda sona erdi. NE GÜZELSİN ADANA Next Republic’de “Bi Kahve” molası ardından festival alanına doğru yola koyulduk. Akşam ise tekrar soluğu @nextrepubliclounge ‘da alıp canım @aychulus ‘un müzikleri ile dans edeceğiz. Hadi o zaman geri kalan tüm detaylar için hikayelere ✌🏼😘☕️ #onurollstyleontheway #nisandaadanada Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (8 Nis 2017, 04:16 PDT) İstanbul gibi büyük ve metropol bir şehirde yaşayınca diğer şehirler insana biraz ufak, gelişmemiş geliyor. Bir çok şehir gezdim ve gidip gezme fırsatını yakalayınca da bu fikirlerimin hepsi tamamen çürüyor ki Adana’da bu fikrimin tamamen değişmesine neden oldu. Bir şehrin insanı bu kadar modern, kafeleri, restoranları ve gece kulüpleri bu kadar renkli olabilirdi bunu gördüm yani. . . Orada karşılaştığım manzara buydu! İnsanları son derece cana yakın, yardımsever ve hakikatten modern. Evet, Alaçatı zaten bilindik hem yazlık hem de modern olabilmesi çok doğaldı ama koca bir şehrin bunu içinde barındırıyor olması benim için çok önemliydi! Yemeyi ve içmeyi hiç bahse sokmadan konuşursak gerçekten benden tam not aldı Adana ve Adanalılar. Gelelim yeme içmeye. . . Adana’da birçok yeme içme mekanı var bunlar istanbul gibi büyük şehirlerdeki ile yarışacak hatta bir tık yukarı çıkabilecek yerlerdi. Yani çok modern ve karma bir şehrin içinde yaşayınca nasıl olurda Istanbul’da bu gibi şeyler yapılmazı düşünmedim de değil. Örneğin bizi ağırlayan ve herşeyimiz ile ilgilenen Next Republic gibi ama tüm bunların dışında bir şehri veya ülkeyi gezerken her zaman doğal ve oraya has son derece salaş ve doğal yerlerde görme derdinde olduğumdan dolayı Adana bu konuda bence en doğru yerdi! Sabah kalkıp nerede tezgah açtığını bilmediğin bir börekçiyi kovalamak. Ne alaka ise Adana’da Meşhur Muzlu süt ve yanında sabahın o saatinde veya herhangi bir saatte yiyeceğin tostu ile bir büfe… Herkese merhaba! . . Dün akşamüstü başlayan Adana serüvenim büyük bir hızla devam ediyor. Buranın en meşhurlarının ( yiyebileceklerim ) peşine düştüm. Sabaha karşı arkadaşlar şırdan yerken ben de lezzetli mercimek çorbası ile yetindim ardından ise Börekçi Rıza’da hem kaşarlı hem de kıymalı börek ile dün geceyi sonlandırdım. Bu sabah ise elimde gördüğünüz meşhur muzlu süt ve tost için soluğu Kazım Büfe’de aldım. Çok garip ki normalde Istanbul’da olsam aklıma bile gelmeyecek olan muzlu sütü Adana’da içtim Bakalım bu serüvende daha neler görücez? #nisandaadanada #onurollstyleontheway Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (8 Nis 2017, 02:24 PDT) Adana Kebabına biz dışardan olduğumuz için öyle diyoruz orada sadece kebap deniyor. Ve iyi kebap için sizi kapıda karşılayacak arabanızı çekecek valeler falanda beklemeyin. Son derece rahat bir sokakta bir otoparkın içinde o mükemmel lezzete masanızın üzerine serilmiş birkaç kağıt parçası üzerinde erişebilirsiniz. Hem sokak hem samimi hem de meşhur! Adana usulü bol salatalı, zerzavatlı, hele o soğanın tadı mis, kebabı ise tarif edilmez. Not: Elle yenmesi sonra yağlı parmakların yalanması makbuldür. 😋👌🏼❤ #onurollstyleontheway Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (8 Nis 2017, 09:51 PDT) Tatlı mı dediniz? Yahu Yedik eğlendik ve tam dönüyoruz hava alanına doğru yoldayız tam son dakika uçağın kalkmasına ramak kala sevgili Murat son dakika golü atıyor! İstanbul’la doğru yol almadan evvel bizi ismini hatırlamıyorum bir sokak içerisinde bir yere götürüyor ve diyor ki utanmadan burayı görmeden sizi Istanbul’a yollamayacağım. Ve herneyse biz o sokağa varıyoruz. Sıradan bir dükkan içerisine giriyoruz. O da ne sıradan bir baklava dükkanı her neyse zaten tatlı sevmem Ayşegül ile kendisi yer diye umut ederek oturuyorum. 2 porsiyon kadayıf söyleniyor ve masaya geliyor. Ayşegül büyük bir iştahla Kadayıfını yerken ben bir taraftan acıyarak bakıyorum. Yani oldum olası tatlı sevmeyen biri olarak normaldi bu düşüncelerim. Onun ısrarı ve mekana ayıp olmasın diyerekten bir instagram hikayesi için ağzıma bir lokma atıyorum… O da ne? Ben ki Onur, normalde bu kadar tatlı yemeyen biri olarak bu sefer cidden çok yanılmışım ve büyük hata yapmışım Bu Tatlı bir enfesss! video ise altta. 🙂 Ya altta gördüğünüz kabak tatlısına ne dersiniz? Bunların hepsi işte Doğan Kaymaklı Kadayıf’ta ve orası da Adana’da!!! p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; text-align: center; font: 12.0px ‘Helvetica Neue’; color: #454545} #adanakaymaklıkadayıf #adanadaneyenir #adanahakkında #nisandaadana #adanarıza #portakalçiçeğifestivali #travel #adanaportakalfestivali #adanabörek #adanaleventbörekçisi #nexxtrepublicadana
- İstanbul Moda Haftası - LOOK 1
Herkese merhaba! Uzun zamandır bekleyen postları toparlayıp yayınlamaya devam ederken bir taraftan da yeni yeni biriken postları da aralara sıkıştırıyorum. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen MBFWI’un ilk look’u da bunlardan biri… Ben de anlamıyorum aslında neden bu kadar sıkıştığımı fakat elimden geldiğince postlarımı yapmaya çalışıyorum. Her neyse siz bunu özür niyetine kabul edin. Istanbul Moda haftasının ilk gününde kıyafetlerim Giray Sepin’den ayakabılarım Skechers ve gözlüklerim ise Lespect Tr’den. #istanbulfashionweek #MBFWİ #onurollstyle #STREETSTYLE
- Merhaba Meksika - Meksika Seyahatim
, Yahu düşünüyorum da ne kadar uyuşuk bir adam olup çıkmışım ben! Bu kalan postların hepsini bitirmem gerekiyordu bir ay evvelden ama bir türlü içimden post yazmak gelmiyor bazen, ve ben… Her gün neredeyse bunun vicdan azabını çekiyor gibiyim. Yeni postları yazmam için ilk olarak elimdeki eski postları bitirmem gerektiğinin farkındayım. Bu yüzden de ne yazık ki İstanbul moda haftasının postları sanırsam biraz daha bekliyecek. Ya elimi hızlı tutup bir an evvel tüm hepsini bitereceğim ya da onlarda bir sonraya kalacak 🙂 Her neyse kısa bir durum açıklaması yaptıysam bu postun anlam ve önemine geçebilirim sanırsam? Evet yukarıda da okuduğunuz üzere bu fotoğraflarda Meksika’dan kalma. Ne giymişim Meksika sokaklarında bi bakın bakalım.:) Gözlük : L.G.R Üst: ZARA #onurollstyle #blogger #istanbulbloggers #OUTFITOFTHEDAY #mexicocity #lavitaebella #nescafe #meksikagezisi #streetstyleistanbul #ootd #isteanbulbestbloggers #STREETSTYLE #FASJHIONBLOGGER
- Meksika Gezisi: Teotihuacan
Hepinize merhaba, söz vermiş olduğum gibi Meksika postlarını giriyorum. Tüm postları yüklemek biraz zaman alacak bu konuda önce bir anlaşalım. 🙂 O kadar çok fotoğraf çekmişim ki hangisini ne zaman paylaşmalıyım bilemiyorum ve bu yüzden de parça parça buraya yükleyeceğim. Artık buradan da instagram’a (@onurollstyle ) atarım. 😘 👌🏼 Her neyse yine çok konuşmaya başladım. Meksika seyahatinden biraz bahsedeyim size! Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki benim için ve eminim ki gittiğimiz tüm arkadaşlar için harika bir deneyimdi. Orada olmak ve o havayı solumak gerçekten paha biçilmez bir mutluluktu. Bu postumda fotoğraflarda da görmüş olduğunuz gibi ilk istikametimiz olan Mexico City’ye 50 km mesafe uzaklıkta bulunan ve UNESCO dünya mirası listesinde, orta Amerika’nın en etkin kültürüne sahip olan Teotihuacan’daydık. Kimler tarafından kurulduğu ve niçin aniden terkedildiği halen bilinmiyor. 20. Yüzyıldaki bulgular, buradaki Aztek kültüründen önce Toltekler gibi daha ileri kültürlerin var olduğu ortaya konulmuştur. Kente “Teotihuacan” adı kenti terkedilmiş haliyle bulan Aztekler tarafından verilmiş olup,, “insanların ilahlar haline geldikleri yer” anlamına gelmektedir. Kentin ilk kurucularının kimler olduğu bilinmemekle birlikte, kentte sonradan Zapotekler ve Mistekler gibi Maya topluluklarının da yaşamış olduğu ve son kazılarda anlaşılmıştır. Şehrin en kalabalık döneminde 200 bin kişi yaşamış olup milattan sonra 6 binli yıllarda nedeni bilinmeyen bir şekilde kent terk edilmiştir. 30 kilometrelik alan kaplayan Teotihuacan şehri bir uçtan diğer uca kesen bir yola sahiptir. Ölüler yolu olarak bilinen bu yolun bir ucunda Güneş Piramidi ( önünde durduğum ) diğer ucunda ise Ay Piramidi ( üstünde oturduğum) yer almaktadır. Şunu da söylemekte fayda var burası sadece Meksika için değil tüm dünya için önemli bir yer. Hatırlayanlar bilir ki Maya takvimi ile ilgili birşeyler çıkmıştı işte Maya’ların yaşadığı bölge tam da burası imiş. ✌🏼 Bir sonraki post için biraz daha enrji toplayacağım. 👋🏽 #mexico #çokgezenlerklübü #geziyorum #meksikaaztekler #pramittarihleri #aztekler #meksikaseyahati #geziblogu #mexicocitytour #Teotihuacan #traveller #meksikapramitleri #meksikapramitler
- MEKSİKA Gezisi: NESCAFÉ ile Meksikayı keşfet!
Hepinize merhaba, geçtiğimiz haftalarda Nescafe ile mükemmel bir Meksika çıkarması yaptık. Kahvenin #ÇekirdektenFincana yolculuğunu #BiNESCAFEilekeşfet’tiğimiz Meksika’nın değişik bölgelerini mükemmel bir ekip ile gezdik tozduk ve ülkeye geri döndük. #ÇekirdektenFincana kahvenin hikayesini sürerken bir taraftan da Meksika’nın altını üstüne getirdik dersem tam da yeridir. Bu hikayeyi sadece bir post ile geçiştirmek istemiyorum bu yüzden de yola çıktığımız andan gün ve gün size fotoğraflarla, sosyal medya paylaşımlarımla burada size yansıtmaya çalışacağım. Hadi o zaman benimle güzel bir keşfe çıkın! Meksika bu heyecanım büyük günler öncesinden… Merhaba ben Romeo! Bu geceyarısı kahvenin çekirdekten fincana olan tüm hikayesine tanık olmak için Nescafé ile Meksika’ya doğru yol alıyoruz. Uzun ama süprizlerle dolu yolculuk için valizim ve ben neredeyse hazır gibiyim, heyecanımı ise söylememe gerek yok değil mi? Hepimiz için keyifi bol sağlıklı bir gün olsun. Sevgiyle Romeo ❤✌🏼 #onurollstyleontheway #çekirdektenfincana #binescafeilekesfet Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (10 Şub 2017, 01:41 PST) Ve yollara düştük! İstikamet ✈️ –> Meksika #binescafeilekesfet #çekirdektenfincana #onurollstyleontheway Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (10 Şub 2017, 19:40 PST) Ve yollara düştük! İstikamet ✈️ –> Meksika #binescafeilekesfet #çekirdektenfincana #onurollstyleontheway Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (10 Şub 2017, 19:40 PST) 24 saatliklik yolculuğumuza başlamadan önce! Sabah saatlerinde başlayan Meksika yolculuğumuzun ilk durağı Frankfurtayım! Çok değil, birkaç saatlik bekleme ardından Meksika’ya hareket edecek olan uçağımıza bineceğim. Şu anda çok heyecanlıyım ve açım! Heyecanım oraya varınca bitecek, açlığım ise protein ve acısıyla gözümü açacak, jet-lag’ıma iyi gelecek Dardanel Acılı Ton’u salatama ekleyek gidereceğim. Sade ton balığı yiyemeyenlere tavsiyem olsun, hem de katkısız ve koruyucusuzmuş, üstünde öyle yazıyor. Ben yanımdaki acil uçuş kitine sınır nedeniyle 80 gr’lık alabildim, 160 gr’lık ambalajı da var, benim gibi tat avcılarına duyurulur! Meksika’da görüşmek üzere. Aaa unutmadan uçakta wifi olabilir bu yüzden hikayelerimi kontrol edin. @dardanel #dardanel 🍴😋 Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (11 Şub 2017, 01:12 PST) İlk durağımız Frankfurt! Daha çok yolumuz var ve biraz enerji depolalamak şart. , Hola Mexico! Hepinize merhaba yaklaşık bir günlük bir yolculuk sonrasında Meksika’ya ayak basmış durumdayız. Biraz evvel akşam yemeğimizi de yedik ve kendimi yatağa atmış durumdayım. Çünkü bizim için yarın sabah en keyifli gün olacak! Hikayelerim de herşeyi paylaşıyorum takipte kalın. O halde size günaydın bana da iyi geceler! 🇲🇽✌🏼#biNESCAFEilekeşfet #ÇekirdektenFincana #onurollstyleontheway Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (11 Şub 2017, 20:58 PST) Tam 24 saat süren yolculuk sonrasında Meksika’dayız! Otelimiz Four Season Mexico city! Günaydın herkese, Meksika’da günün ilk sabahında benim kahvaltım böyle ☺️ Hepinize keyifli günler dilerim. #onurollstyleontheway #benimkahvaltim Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (12 Şub 2017, 06:07 PST) Yanımıza Kahvelerimizi de alıp Meksikayı keşfetmeye hazırız! İlk durak Teotihuacán! Bir önceki postumda bahsetmiş olduğum gibi dün Mexico City’ye 50Km mesafe uzaklıkta bulunan ve UNESCO dünya mirası listesinde, orta Amerika’nın en etkin kültürüne sahip olan Teotihuacan’daydık. Kimler tarafından kurulduğu ve niçin aniden terkedildiği halen bilinmiyor. 20. Yüzyıldaki bulgular, buradaki Aztek kültüründen önce Toltekler gibi daha ileri kültürlerin var olduğu ortaya konulmuştur. Kente “Teotihuacan” adı kenti terkedilmiş haliyle bulan Aztekler tarafından verilmiş olup,, “insanların ilahlar haline geldikleri yer” anlamına gelmektedir. Kentin ilk kurucularının kimler olduğu bilinmemekle birlikte, kentte sonradan Zapotekler ve Mistekler gibi Maya topluluklarının da yaşamış olduğu ve son kazılarda anlaşılmıştır. Şehrin en kalabalık döneminde 200 bin kişi yaşamış olup milattan sonra 6 binli yıllarda nedeni bilinmeyen bir şekilde kent terk edilmiştir. 30 kilometrelik alan kaplayan Teotihuacan şehri bir uçtan diğer uca kesen bir yola sahiptir. Ölüler yolu olarak bilinen bu yolun bir ucunda Güneş Piramidi diğer ucunda ise arkamda gördüğünüz Ay Piramidi yer almaktadır. PH: @frenchos #onurollstyleontheway #biNESCAFEilekeşfet Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (13 Şub 2017, 04:53 PST) Ve öğle yemeği zamanı! Her zaman söylemişimdir, hikayesi ve yaşanmışlığı olan yerler keşfedince / öğrenince bir o kadar mutlu oluyorum. Meksika gezimizin ilk günlerinde öğlen yemeğimizi yediğimiz Cafe Tacuba’da işte böyle bir yerdi. . . Tarihi 1900 yıllara dayanıyor. 2. dünya savaşı sırasında hastane olarak kullanılan mekan bugün gerek yemekleri gerek ise ambiyansı ile Mexico City’nin en popüler yeme içme mekanlarının başında geliyor. Muhteşem yemeklerinin yanısıra geçmişin yansımasını mekanın her köşesinde hissedebiliyorsunuz. Mekan içerinde duvar süslemeleri, Meyrem Ana ve İsa heykel ve figürleri hemen hemen köşede karşınıza çıkıyor. Tüm bunların yanısıra servis yapan kadın garsonlar ise geçmiş dönemin hemşire kıyafetlerini giyiyor olmasıdan da gerçekten çok etkilendim. #BiNESCAFEilekeşfet #onurollstyleontheway Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (14 Şub 2017, 21:07 PST) Yemek sonrası şehir turumuza devam.. Renklerin en güzel olduğu yerlerden birinde olmanın heyecanı apayrı. . . Dünyanın bir ucunda, Meksika’da yazın keyfini çıkarmak ise bambaşka! Yazacak çok şey var, yoğun bir gezi programı içindeyiz. Dönünce uzun uzun blogta okuyacaksınız o yüzden burada çok şey yazıp kendi kısıtlı zamanımı harcamak istemiyorum. Gezinin anlık ayrıntılarını hikayelerimden izleyebilirsiniz. #onurollstyleontheway #ÇekirdektenFincana #biNESCAFEilekeşfet PH: @frenchos Onur Erol (@onurollstyle)’in paylaştığı bir gönderi (12 Şub 2017, 10:41 PST) Bizim Meksika’da ilk günümüz böyleydi… Merak edenler olursa Meksika ile alakalı vlog youtube hesabımda yerini çoktan aldı bile! izlemek isteyenler için onu da burada paylaşıyorum. Bir sonraki Meksika postunda görüşmek üzere :)) #meksikakeşfet #binescafeilekeşfet #çekirdektenfincana #mexicocity #meksikagezisi #frenchos #travel #meksikaturu #nasılgezelim #dünyayıgeziyorum #geziblogu #mexicocitytour #gezimanya
- Sokak Stili: Double Denim Lover
Herkese tekrardan merhaba, Bir önceki postumda bahsetmiş olduğum gibi kar ve yağmur yok ise genellikle giyinebiliyorum diye… Eminim ki artık bana yavaş yavaş alıştınız! Kendi halinde son derece salaş bir giyim tarzım var ve ben bunu gerçekten çok seviyorum. Üstelik bir de kot oldumu bambaşka hissediyorum. Geçtiğimiz günlerde de fotoğraflarda görmüş olduğunuz gibi kot olan ne varsa üstüme geçirdim ve mavinin sonsuzluğunu temsil edercesine çıktım dışarıya. Üst üste kot giyinmeyi inanın ki seviyorum ve bir de ona uygun çorabım ve ayakkabılarım varsa deymeyin keyfime 🙂 Sanırsam bu günlerde çok ama çok mutluyum çünkü saçlarım uzuyor. Belki bu hali de güzel ama ben eski halimi özledim. Düşünüyorum ki bir iki ay’a kalmaz eski halime dönmüş olacam. Bu arada şimdi kendimi Italya’da yemekteymişim gibi hissettiğim şirin ötesi bir yerdeyim detaylar storyde… ☺️💙 Onur Erol (@onurollstyle) tarafından paylaşılan bir fotoğraf (28 Oca 2017, 10:44 PST) #STREETFASHION #onurollstyle #sokakmodası #erkekjean #onurerol #ıstanbulfashionblogger #onurollstylemoda #kotmodası #erkekkotstili #jeanmodelleri #Doubledenim #MODABLOGGERLARI #onurollstyleco
- Sokak Sitili: Bu aralar…
Hepinize merhaba, Istanbul’da kar kış bittiğine göre artık rahatça sokaklara hakim olabiliriz. Gerçi şubat ayına giriyoruz, havalar soğuk olsa da en azından kar ve yağmurdan daha iyidir diye düşünmekteyim. Bu aralar cidden ciddi bir mekan keşfine doğru yolculuk halindeyiz. Birbirinden değişik otel, restoran ve kafelerin yemeklerini tadımlıyorum ve bu yüzden de çok fazla stil fotoğrafları olmuyor dolayısıyla… Hatta şöyle bir şey mi yapsam diye düşünüyorum 🤔 acaba mekanların menülerini ve deneyimlerimi de kaleme alsam nasıl olur? Her neyse bu konu hakkında ben biraz daha kafa yormaya devam edeyim ve siz bunları şimdilik instagram’dan ( @onurollstyle )takibe devam edin. Belli bi olur benim halim her an birşeyler değişebilir. 🙂 Gözlük / Ipizipi Gömlek- Mont / Zara Ayakkabı / Puma #STREETFASHION #yemeiçme #sokakmodası #blogger #erkekmodosı #erkekblogger #türkbloggerlar #istanbul #fashionbloggeristanbul #erkeksokakmodası #keşif















